Depremler, tarih boyunca insanlığa büyük yıkımlar yaşatan doğal afetler arasında yer alıyor. Gezegenimizin yapısal dinamikleriyle bağlantılı olan bu sarsıcı olayların arkasındaki nedenler ve Dünya’nın iç yapısı hakkında bilmeniz gerekenler.
Deprem, tarih boyunca insanlığa büyük yıkımlar yaşatan, her anlamda “sarsıcı” etki gösteren bir doğal afettir. Ancak, gezegenimizin doğal bir gerçekliğidir ve dünyada deprem yaşanmayan hiçbir yer yoktur. Bazı bölgelerde daha az sayıda ve daha küçük depremler yaşanırken, bazı bölgelerde daha fazla sayıda ve daha büyük depremler görülmektedir.
Eski dönemlerde depremlere neyin yol açtığı konusunda birçok farklı görüş ortaya atılmış; suyla, Güneş’le, hatta kozmik yin ve yang enerjileri arasındaki düzensizliklerle ilişkilendirilmiştir. Ancak günümüzde bu olayın, Dünya’nın yapısında ve oluşum sürecinde yattığı bilinmektedir.
DÜNYANIN YAPISI: LİTOSFER VE ASTENOSFER
Yerkabuğunun dıştaki “katı” katmanına litosfer adı verilir. Litosfer, gezegenin kaya yapısındaki kabuk tabakasını ve onun altında yer alan manto tabakasının en üstteki kısmını içerir. Sert yapılı kabuk, Dünya’nın en ince tabakası olup gezegenin hacminin yüzde birinden daha azını oluşturur. Litosferin altındaki üst mantonun küçük bir kısmı ise binlerce yıldır esnek hareketlilik göstermektedir. Bu katmanın hemen altında, daha sıcak ve akışkan yapıda olan astenosfer bulunur. Bu iki tabaka arasında gerçekleşen hareketler, depremler dahil birçok yer şeklinin oluşumuna neden olur.
TEKTONİK LEVHALAR VE LEVHA HAREKETLERİ
Dünya litosferi, yedi ya da sekiz ana tektonik levhadan oluşur ve bu levhalar akışkan astenosfer tabakasının üzerinde yaklaşık 3,4 milyar yıldır hareket eder. Tektonik levhaların sınırlarında üç tür etkileşim görülür:
- Yakınsama: Levhalardan biri diğerinin altına kayar ve dalma hareketi sonucu litosferde kayıp yaşanır. Bu tür sınırlar boyunca depremler sıkça görülür.
- Iraksama: Levhalar birbirinden uzaklaşır ve astenosferden yükselen magmatik malzeme aradaki boşluğu doldurarak litosfere ekleme yapar.
- Sürtünme: Levha sınırları yatay düzlemde zıt yönde hareket eder ve faylar oluşur. Bu durumda litosferde kayıp ya da ekleme olmaz.
DEPREMLERİN NEDENLERİ
Levha hareketlerinin ana sebebi, astenosferin üzerindeki yüksek yoğunluklu okyanusal litosferin batma hareketini tetiklemesidir. Ayrıca, mantonun kendi içindeki sıcaklık farkından doğan konveksiyon akıntıları da bu hareketlerde etkili olur. Depremlere sebep olan diğer faktörler arasında litosfer ve astenosfer arasındaki sürtünme, Dünya’nın dönüşü ve Ay’ın çekim etkisi yer alır.
DEPREMİN OLUŞUMU VE SİSMİK DALGALAR
Depremler, litosferdeki ani enerji salınımı sonucu ortaya çıkan sismik dalgaların Dünya yüzeyinde sarsıntıya yol açmasıyla gerçekleşir. Jeolojik fayların kırılması veya aktif fayların ani hareketi, bu enerji salınımına neden olur. Depremin ilk kırılma noktasına iç merkez üssü (hiposantr), yer yüzeyinde bu noktanın üzerine denk gelen noktaya ise dış merkez üssü (episantr) denir.
SİSMİK DALGA TÜRLERİ
Bir deprem sırasında birkaç farklı sismik dalga oluşur:
- Birincil Dalgalar (P Dalgaları): En hızlı ilerleyen dalgalardır ve zemini ileri geri hareket ettirirler.
- İkincil Dalgalar (S Dalgaları): Hızları P dalgalarının yüzde 60’ı kadar olup zemini yukarı ve aşağı hareket ettirirler.
- Yüzey Dalgaları: En yavaş ve en yıkıcı dalgalardır, sadece Dünya yüzeyi boyunca hareket ederler ve şiddetli sarsıntılara neden olurlar.
DEPREMİN BÜYÜKLÜĞÜ VE ŞİDDETİ
Depremin büyüklüğü, açığa çıkan enerjinin ölçüsüdür. Eskiden kullanılan Richter ölçeği, sismik dalgaların gücünün logaritması olarak tanımlanır. Depremin şiddeti ise hissedildiği noktadaki etkilerin ölçüsüdür ve büyüklüğe bağlı olarak değişir.
DİĞER GÖK CİSİMLERİNDE DEPREM
Depremler yalnızca Dünya’da görülmez. Ay ve Mars’ta da sismik aktiviteler tespit edilmiştir. Örneğin, Apollo görevleri sırasında Ay’a yerleştirilen sismometreler, burada meydana gelen sarsıntıları ölçtü. Mars’taki depremler ise NASA’nın InSight göreviyle tespit edildi. Bu depremler, gezegenin soğuması ve gerilimlerin bir sonucu olarak meydana gelir. Ayrıca, Güneş’te de sismik olaylar gözlemlenmiştir.
DİĞER DEPREM TÜRLERİ
Depremler, yalnızca tektonik nedenlerle oluşmaz. Volkanik hareketler, büyük rezervuarların dolması, büyük buzulların hareketi ve yeraltı çökmesi de sismik aktivitelere neden olabilir. Ayrıca, büyük patlamalar ve nükleer testler de bu tür depremleri tetikleyebilir.